5 Ağustos 2009 Çarşamba

Yeni Sezon Değerlendirmeleri: Beşiktaş


Geçen sezonu 6 yıl sonra gelen lig şampiyonluğunun yanında bir de Türkiye Kupası'yla kapayan Beşiktaş sonunda biraz sakinleşmeyi başarmış ve rahatlamıştı.Bu sezon için de tabii ki ilk hedef lig şampiyonluğu olacak.Şampiyonlar Ligi'nde de en azından grup 3.sü olarak UEFA Avrupa Ligi'ne devam etmek hedefler arasında yer alıyor.Şu ana kadar 7 yeni transfer yapan Beşiktaş bu transferlere yaklaşık 15 milyon € harcadı.
Yeni oyunculardan Fink'in bonservisi elindeydi ve sözleşmesi biten Cisse'nin yerine transfer edildi.Fink oynadığı hazırlık maçları ve Süper Kupa finali itibariyle yerinde bir transfer olduğunu gösterdi.Sağ bek mevkii için alınan 2 isimden henüz 18 yaşında olan Rıdvan Şimşek Karşıyaka'dan oldukça düşük bir bedel karşılığında alındı.Sadece genç milli takımda 2 kez izleme şansı bulabildiğimiz Rıdvan, bu maçlarda kendine güvenen yapısı,hızı ve ileri çıkışlarıyla dikkat çekmişti.Ankaraspor'dan Aydın Karabulut karşılığında alınan Erhan ise Rıdvan'a göre daha savunmacı bir bek.Hazırlık maçlarının tamamında oynayan Erhan,yerinde müdahaleleri,kademe bilgisi ve sertliğiyle dikkat çekmişti.Ancak Fenerbahçe maçında hazırlık maçlarına oranla daha etkisizdi.Geçtiğimiz günlerde Bozüyükspor'dan alınan Onur'da sudan ucuz diyebileceğimiz bir fiyata takıma katıldı ve 19 yaşındaki oyuncu daha çok geleceğe dönük bir adım olarak gösteriliyor.
Takımın pahalı transferleri ise Nihat,Ferrari ve İsmail Köybaşı'ydı.7.5 yıl önce 5 milyon $ karşılığında R.Sociedad'a satılan Nihat,29 yaşında yuvasına geri döndü.Nihat için Beşiktaş,Villarreal'e 4.25 milyon € bonservis öderken Nihat 4 yılda toplam 11 milyon € alacak.Nihat,La Liga'da attığı 90'a yakın golle İspanya Ligi'nin en golcü yabancıları arasında yer almış,özellikle de gol krallığına oynadığı 2003 ve 2008 yıllarında takımları R.Sociedad ve Villarreal'i sürpriz şekilde lig ikinciliğine taşıyan isimler arasında önemli bir yer almıştı.Ancak Nihat'ın başından çok önemli sakatlıklar da geçti ve Nihat geçen yılı sıfır golle tamamladı.45 dakika oynadığı F.Bahçe derbisinde de hiç hazır olmadığını gösterdi.En az 1 aya ihtiyacı olacak gibi gözüken Nihat'ın sağlıklı kalabilmesi halinde Beşiktaş'a önemli katkılar sağlayacağını tahmin etmek zor değil.Gökhan Zan ve Zapotocny'nin gidişiyle büyük bir stoper ihtiyacı doğan Beşiktaş,bu bölge için geçen sezon Genoa'nın Serie A'daki sürpriz 5.liğinde büyük payı olan Ferrari'yi 4.5 milyon € bonservis bedeli ve yıllık 2.5milyon € karşılığında transfer etti.Nihat gibi 29 yaşında olan Ferrari izlenimlere göre taş gibi bir defans oyuncusu,ayrıca yıllarca oynadığı Roma,Parma gibi büyük kulüpler de Ferrari'nin iyi bir futbolcu olduğunu kanıtlar nitelikte.Hazırlık maçları itibariyle tam hazır bir görüntü çizmese de her maç biraz daha iyi oynayan Ferrari,yanında oynayacak olan Sivok'la birlikte Beşiktaş'ın sol yıllardaki en çok güven veren tandemini oluşturacak gibi gözüküyor.Bu transfer döneminde kadroya katılan diğer oyuncu ise G.Antepspor'un 20 yaşındaki sol beki İsmail oldu.5.5 milyon €'luk bonservisiyle Beşiktaş'ın bu sezonki en pahalı transferi olan İsmail'den beklentiler de bir o kadar büyük.Yıllarca sol bekte İ.Üzülmez'i seyretmiş olan biz Beşiktaş taraftarları için İsmail'in geçen sezonun 2.yarısındaki oyununu görünce sanki bir Evra ya da Lahm etkisi yaratacağını tahmin edebiliriz.Yüksek tekniği,hücuma katkısı ve çabukluğuyla bir büyük takımın beki olmak için gerkli şartlara sahip gözüken İsmail'in savunma yönünü braz daha geliştirmesi gerekiyor.
Ayrıca Beşiktaş'ın bir transfer daha yapması bekleniyor ki bu oyuncu da bir değişiklik olmazsa ofansif bir ortasaha oyuncusu olacak.
Mustafa Denizli yönetiminde 4-3-3 oynamaya devam edecek olan Beşiktaş'ta benim düşünceme göre 8 oyuncunun yeri garanti gibi.Bu isimler de kaleci Rüştü,savunmada İ.Toraman-Sivok-Ferrari-İsmail,önlerindeki 3'lü ortasahada Ernst-Fink ve ileri 3'lünün ortasında Nobre.Diğer 3 mevki için ise yeni bir transfer yapılmaması haline bile bir çok aday var.Bunlar Tello,Nihat,Bobo,Yusuf,Holosko,S.Özkan ve takımda kalması halinde Delgado.Ancak bu oyuncuların belki de hiçbiri yeteri kadar istikrarlı ve güven veren isimler değiller.Tello,Yusuf gibi isimler oyunun 2.yarısında oyundan düşüyor,Nihat henüz hazır değil ve sakatlık riski yüksek olan bir oyuncu,S.Özkan yeteri kadar iyi değil,Holosko istikrarsız ve Bobo'nun da kafası tam olarak Beşiktaş'ta değil.
Takımın esas vurucu gücü olması beklenen bu üçlüde yaşanan bu sıkıntılar hazırlık maçlarında da iyi gözüken Beşiktaş'ın 4 maçta sadece 2 golde kalmasına ve üretkenlik problemi yaşamasına sebep oldu.Bu bölgeye yapılacak iyi bir transferle Beşiktaş belki de kadro kalitesi olarak 100.yılın bile üzerine çıkmış olacak.
Süper Lig'de bu sezon gelecek bir şampiyonluğun önemi çok büyük.Bu sezon yaşanması muhtemel şampiyonluk 18 yıl sonraki ilk duble olmakla beraber üstüste 2.kez Şampiyonlar Ligi'ne direk giriş ve önemli bir mali kaynak yaratacak ayrıca rakiplerin de muhtemel bir düşüş dönemine girmesini ve karışmasını sağlayacak.Bu açıdan bence ligde alınacak bir şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi'ndeki grup üçüncülüğü,lig ikinciliği ve Şampiyonlar Ligi 2.turundan toplamda daha değerli olacaktır Beşiktaş için.
Ferrari ve Fink'in de katılımıyla yıllar sonra oldukça sert bir takım olmayı başaran Beşiktaş'ın artık ciddi maçlarda ortasahada ezilmeyecek olmasını görmek gerçekten güzel.2 sezon öncesi ile kıyaslandığında oldukça büyük bir ilerleme gösteren futbolcu ve teknik kadrosu ile birlikte Beşiktaş,bu sezon da şampiyonluğa en az F.Bahçe ve G.Saray kadar yakın gözüküyor.
İyi bir ofansif ortasaha ya da 10.5 numara transeriyle birlikte bence Beşiktaş ligin mutlak favorisi haline gelecek ve Şampiyonlar Ligi'nde de 2.torbadan R.Madrid ve Inter harici bir takımla eşleşmesi halinde önemli bir grup 2.liği şansına sahip olacak düzeye gelecektir.

2 yorum:

istanbulite dedi ki...

açıkçası real madrid liverpool ve wolfsburg gibi olaganüstü bi gruba düşecegini düşünüyorum beşiktaşın..ama beşiktaşın en büyük eksiginin futbolcu-teknik ekip kadro veya yapısında degil,yönetici kadrosunda oldugunu düşünüyorum..her lafa anında ters cevap vermeyi başarı sayan bi asbaşkan bozuntusuna ya da cocuk gibi her olayda gaza gelip abartılı sevinç ve sinir yaşayan bir başkana sahipken lig şampiyonlugu ya da şampiyonlar ligi başarısı medyanın sürekli yüklendigi ve "Mustafa Denizli şansı" dedikleri şeye bağlı sanırım..keşke yöneticilerimiz hiç konuşmasa..

Gökhan dedi ki...

artık başkan ve yöneticilere 5 yıldır baya bir alıştım sanırım.
eskisi kadar abartılı tepkiler vermiyorum yaptıkları akıl almaz hatalara.
zaten mustafa denizli geldikten sonra her şey iyiye gitmeye başladı,bir de yönetim kurulu da düzelse heralde durum beşiktaş için fazla iyi olacak son 10-15 yıldır alışık olmadığımız şekilde