7 Temmuz 2009 Salı

2009-2010 Sezonu Fikstür Değerlendirmesi

Her sezon olduğu gibi yine fikstür çekimi benim için ligin başlamasına az bir süre kaldığını göstermesi açısından sevindirici ve heyecanlandırıcı oldu.Sanki tatil dönemi bitti ve hem Beşiktaş'ın hem de rakiplerimizin fikstürlerine bakıp hangi haftalarda kolay maçlar var,hangi maçlar zor oldu,derbiler ne zamana denk geldi gibi hesaplara başlayarak sezonu açmış olduk.
Fikstürde kolay-zor ayrımı yaparken en çok dikkat ettiğim şeyler ilk haftalarda kolay maçların yoğunlukta olması ve Manisa,Antalya,G.Antep deplasmanlarına kış Sivas,Kayseri,Ankara belki de D.Bakır deplasmanlarına yaz aylarına doğru gitmemiz olmuştur.Onun dışında derbiler son haftalara doğru oynandıkça iç saha takımlarının kazanma şansı artsa da sonuçta her takımın ikişer kez oynayacağı maçlar olduğundan hangi haftalar olduğu o kadar da önemli değil bence.
Özellikle Manisa ve Antalya deplasmanlarının 16 ve 19. haftalarda olacak olması bence bir avantaj.Sivas ve Kayseri deplasmanları ise hava şartlarından dolayı en çok etkilenebileceğimiz maçlar gibi.Sivas'a 14.hafta Kayseri'ye de 23.hafta gidiyoruz ki Aralık ve Mart başına gelecek sanırım.
Genelde insanlar son haftalarda maçların çok zor olmamasını isterler ancak ben biraz daha farklı düşünüyorum bu konuda.Nispeten kolay maçları ilk haftalarda oynayıp,alacağımız galibiyetlerle yarışın içinde olursak bir şekilde zor gözüken son maçlarda da iyi sonuçlar alabiliriz fakat daha zor gözüken maçları sezon başında oynayıp yarıştan kopma durumu olursa,sonlara doğru kolay gözüken maçlarda hedefsiz kalınabileceğinden bu maçların kolay olmasının bir anlamı kalmayabilir.
İlk bakışta son 13 haftada İstanbul ve Ankara dışına çıkmayacak olan Fenerbahçe,en iyi fikstürü çeken takım gibi gözüküyor.Buna karşılık Beşiktaş da ilk 9 hafta İstanbul ve Ankara dışına çıkmayacak.Deplasmanda oynayacağımız G.Saray maçı haricinde çok zor gözükmeyen bir başlangıcımız olacak.Bu da 9 haftada 22-23 puana ulaşırsak ligin sonuna kadar bence en kötü ihtimalle yarışın içinde olacağımızın kanıtı olabilir.Lige iyi başlangıç yapan takımların daha sonra yarıştan koptuklarını ben hiç hatırlamıyorum.Mesela G.Saray'ın 02 ve 08'de kazandığı şampiyonluklar buna en iyi örnektir.Bu açıdan iyi bir başlangıç çok önemli.Aynı zamanda son şampiyon olarak lige iyi girersek bu durum rakiplerimiz üzerinde baskı da oluşturabilir.
Bir diğer kritik dönemeç de üstüste oynayacak olan Trabzon-F.Bahçe-Sivas maçları olacak.Sezonun ilk yarısında Ş.Ligi-TS(d)-milli maç arası-FB-Ş.Ligi-Sivas(d) gibi bir dönem olacak ki sezonun en zorlu periyodu olacağı kesin gibi duruyor.Şampiyonlar Ligi'nde son maçı içeride liderliği garantilemiş olacak bir 1.torba takımıyla oynamak herkesin hayalidir.Ancak bu gerçekleşmezse F.Bahçe-Sivas maçları arasına 1.torba takımıyla deplasmanda oynayacağımız maç gelirse bence çok kötü olmaz.Çok büyük ihtimalle zaten ne zaman oynarsak oynayalım kaybedeceğimiz bir maç olacağı için o maçı bu dönemde oynamak,kazanmak zorunda oalcağımız bir Ş.Ligi maçında yorgunluk yaşamaktan daha iyi olacaktır.
Bir de kafama çok takılan bir şey var.Son maçı İnönü'de oynamamız % 50'lik bir ihtimal fakat 98-99 sezonundan itibaren sadece 07-08 sezonu var son maçı içeride oyandığımız.Nasıl sürekli böyle denk geliyor,anlamak zor.Bir de üstüste 3.kez Fenerbahçe-Trabzonspor maçının son haftaya denk gelmesi var buna benzer bir tesadüf olarak.
İst.Bş.Bld. ile Olimpiyat Stadı'nda oynanacak olan ilk maç,seyircisiz oynama cezası da düşünüldüğünde Beşiktaş'tan çok fazla uzak kalmamamızı sağlayacak olması açısından güzel gibi duruyor.Son maçın Bursa'da olması ise sıkıntı yaratabilir.
Fikstürlerle bu kadar çok ilgilenen,kafaya takan ve altında sürekli kendi takımı aleyhine bir oyun arayan bir ülke bizden başka sanırım yoktur.Geçen sezonun şampiyonu olan ve bu sene Ferrari ile birlikte transferlerde de bana göre genele baktığımızda fena bir yolda ilerlemeyen Beşiktaş,en az rakipleri kadar şampiyonluk şansına sahip olduğunu düşünüyorum.Bu durumda fikstüre çok da fazla takılmadan önümüze bakmalıyız.Umarım sezona iyi bir başlangıç yaparız,daha sonra aynı şekilde devam edeceğimize inanıyorum.

Hiç yorum yok: