16 Haziran 2009 Salı

Yabancılarımızın Kalitesi


Fabian Ernst:Devre arasında takıma katılan Ernst hakkında çok da bir şey söylemeye gerek yok.Yıllardır ortasahanın ortası için aradığımız oyuncu olduğunu hemen belli etti.Mücadele gücü,çok teknik olmasa da doğru zamanda doğru yere basit oynayabilmesi ile birlikte takımın en kilit oyuncusu.

Filip Holosko:Bonservisine ödenen para ilk bakışta çok gibi gözüküyordu ancak o da Ernst gibi devre arasında gelip takıma çok çabuk uyum sağlamış ve geçen sezonu çok iyi bir yerde bitirmişti.Ancak bu sezon ben Holosko'dan beklediklerimi göremedim.Daha etkili olabileceğini geçen sezon gösterdi,sorunun biraz da onu doğru kullanmamızı zorlaştıran oyun anlayışımızda olduğunu düşünüyorum.Yine de sezon sonunda toparlandı ve önümüzdeki sezon için en çok şey beklediğim isimlerden biri.Çok süratli olmasının dışında oyun zekasını da biraz geliştirmesi halinde üst düzey bir yıldız olacağına inanıyorum.

Tomas Sivok:Udinese'den adaşı ile beraber transfer edildiğinde hakkında hiç bir şey bilmiyordum ama yine de içimde iyi çıkacağına dair bir his vardı.Ligin başında vasat oynuyordu daha sonra çıkışa geçti ve ilk yarı biterken Nobre ile birlikte takımın en istikrarlı oyuncusu haline geldi.2.yarıda ise sık sık savunmada mı ortasahada mı oynaması gerektiği tartışıldı.Stoper oynadığı maçlarda takımın daha iyi olduğu ortada ama yine de M.Denizli'nin gelecek sezonda onu zaman zaman ortasahada deneyeceğini düşünüyorum.Ernst ve Holosko ile birlikte kesinlikle kalmasını istediğim diğer yabancı da kendisi oldu.

Rodrigo Tello:Geçen 2 sezonun ardından aslında halen Tello'nun en verimli yeri neresidir tam emin olamıyorum.Geçen sezonun başı ve bu sezonun 2.yarısının başı en iyi oynadığı dönemler oldu.Bunun dışında ise sahada pek bir şey yapmayan ama beklenmedik anlarda arapaslarıyla olsun duran toplarla olsun sonuca etki eden ve bu sebeple takımda daha iyisi de olmadığı için sürekli oynatılan br adam oldu.Önümüzdeki sezonlarda Tello'dan performans artışı beklemiyorum,bence bu sezonki 6 gol-11 asist rakamları onun potansiyelinin bana kalırsa en üst noktası.Tabi takımda daha ciddi eksiklikler varken seneye de Tello'nun ilk 11deki değişmez adamlardan biri olacak olmasına diyecek birşeyim yok.

Micheal Fink:Frankfurt'ta sözleşmesi sona eren Fink'e yıllık 1.2 milyon euro ödeyeceğiz.Onunla da ilgili bir fikrim yok ama tahminim vasat bir oyuncu olduğu yönünde.Herhalde seneye çok fazla şikayet etmesek de yabancı hakkımızı Fink için kullanmanın ne derece doğru olduğunu düşünüp duracağız.

Matias Delgado:İşte takımın 3 yıldır en çok tartışılan oyuncusu.2006'da çok büyük umutlarla transfer edilen Delgado hiçbir zaman için beklentileri karşılayamadı ancak onun hakkında en kötü düşünenler arasında bile önemli bir potansiyel olduğunu kabul edenler var.Ben ilk sezonunun ilk yarısından sonra sürekli olarak Delgado'ya inanıyor ve güveniyordum.Sürekli olarak Delgado'yu savunanların şikayeti kaleye uzak oynatılmasından dolayı oluyordu.Halen bu sorun çözülebilmiş değil,sol açık olarak daha yararlı olabilecek olan Delgado ortasahda oynatılmaya devam ediliyor ve başarısız oluyor.Ancak şu da var ki 3 senedir kendisini bir türlü kabul ettirememiş olan bir oyuncunun bunu daha sonra başarması da çok zor,bu yüzden kalsa da artık Delgado'nun beklenen oyunu oynayabileceğini sanmıyorum ve gitmesinin hem Beşiktaş için hem de kendisi için daha yararlı olacağını düşünüyorum.

Rogerio Da Silva Bobo:Beşiktaş keşke en azından yabancı forvetlerde daha istikrarlı bir takım olsaydı da Bobo öncesi en golcüsü sadece 37 golde kalmasaydı diye düşünürüm hep.Çünkü Bobo'yu savunanların en çok söyledikleri şey tarihimizin en çok gol atan yabancısı olması.Sert bir giriş yaptıktan sonra Bobo'nun biraz da olumlu yanlarını sayarak devam ediyorum.İlk olarak ister takipçilik ve iyi pozisyon alma ister şans ister başka bir şey olsun en kötü oynadığı maçta bile gol atıp kendisini kurtarabiliyor.Yine güçlü olduğu zamanlarda omuz omuza mücadelelerde rakip stoperleri oldukça zorluyor ve aslında her işi az da olsa yapmasını sağlayan bir yeteneği var.Ancak kondisyonu yetersiz olduğu zamanlarda en azından benim için hiç çekilmez olabiliyor.Aklıma ilk gelen örnekler bu sezon İnönü'de 5 puan kaybettiğimiz Bursa ve F.Bahçe maçlarında zaman geçiren kaleciye pres yapmaya bile gitmemesi.Yine de sezon sonunda attığı gollerle takımın en golcüsü olmayı bu sezon da başardı ve çifte kupada pay sahiplerinden biri oldu.Özellikle geçen hafta sürekli olarak adı Olympiakos'la anıldı,ben 6-7 milyon euro ya satılması halinde oldukça sevineceğim.Yerine kimi alırız diye de bir endişem yok çünkü elimizde Nobre ve geri dönmesi halinde artık bu sezon yarar sağlayabilecek Batuhan var.Ondan gelecek paranın sağ bek ve sol bek transferlerine harcanması gerektiğini düşünüyorum.

Tomas Zapotocny:Sezonun başında Sivok'a göre daha ön plandaydı ama sezon ilerledikçe aslında sıradan bir stoper olduğu ortaya çıktı.İ.Toraman ile kıyaslarsam kötü Gökhan Zan ile kıyaslarsam iyi diyebileceğim bir stoper.Ama yine de takımda kalması çok yanlış olmaz çünkü 2.yarıda gördüğümüz gibi yedekliği asla sorun etmiyor,kendini hazır tutabiliyor ve şampiyonluk kutlamarında da gördüğümüz gibi burada mutlu.Sivok ve Holosko ile yakın arkadaşlıkları olduğunu tahmin ediyorum.Yedek oturmak zorunda kalacak 2 adamdan biri olarak bana göre çok uygun bir isim Zapo.Yine de çok ciddi transferler yapmak için kontenjan açılacaksa gönderilmesini de çok yanlış bulmam.

Yabancı oyuncularımız her ne kadar çok fazla beğenilmeseler de bence esas sorunumuz yerli oyuncularda.Takımda 2 yerli oyuncu hariç (İ.Toraman ve Nobre) rahatlıkla 11 e koyabileceğim bir oyuncu yokken yabancıların en az 4ü rahatlıkla oynayabilecek düzeyde ki diğerleri de yerli alternatiflerin yanında iyi kabul edilebilir.Yabancılarımızın kalitesini arttırmaktan önce yerli oyuncuları iyileştirmeliyiz diye düşünüyorum.M.Topuz bunun için uygun bir isim olabilirdi, olmadı umarım Gaziantepspor'dan İsmail Köybaşı ve Murat Ceylan mümkünse de Dortmund'dan Nuri Şahin alınarak bu sorun giderilmeli.Yabancı transfer olarak da ilk beklentim sağ bek.

Hiç yorum yok: