20 Haziran 2009 Cumartesi

Pascal Nouma

6 Ocak 1972'de Fransa'dan doğan Pascal Olivier Nouma, ülkesi Fransa'dan çok Türkiye'de tanınan bir futbolcu olacağını herhalde tahmin edemezdi.Futbola PSG'de başlayan Nouma ardından Lille ve Caen formasını giydi ve tekrar PSG'ye döndü.2 sezon PSG'de oynadıktan sonra 2 sezon da Strasbourg formasını giydi ve 1998 yılında bir önceki sezonu sürpriz bir şekilde şampiyonlukla tamamlayan Lens'a transfer oldu.Nouma kariyerindeki ilk Şampiyonlar Ligi tecrübesini burada yaşadı.Lens'taki 2.sezonunda ise takımı UEFA Kupası'nda yarı final oynadı ve Arsenal'e elendi.Fransa'daki rövanş maçında attığı gol benim onun adını ilk kez duymamı sağlamıştı.O sezonun ardından ise Serdar Bilgili'nin başkan Nevio Scala'nın teknik direktörlüğe geldiği,yeni bir yapılanma içine giren Beşiktaş'a transfer oldu.
Beşiktaş taraftarının geçmiş yıllarda oynayan Ferdinand,Madida,Amokachi gibi isimlerden dolayı zenci forvetlere karşı bir sempatisi vardı.Sanki onların Beşiktaş için daha çok mücadele ettiklerini ve ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarını düşünüyorlardı.Bu sebeplerden dolayı Nouma da geldiğinde çabuk benimsenmişti.Ancak kimse Nouma'nın diğerlerinden bu kadar farklı olacağını tahmin etmiyordu.
Pascal Nouma'nın Beşiktaş'taki ilk maçı bir Şampiyonlar Ligi ön eleme maçıydı.Beşiktaş evinde Bulgar Levski'yi 1-0 yenerken gol de maçın sonlarına doğru Nouma'dan gelmişti.Bu belki de olabilecek en iyi başlangıçtı.Levski ve Lokomotiv'i elemeyi başaran Beşiktaş Devler Ligi'ne kalırken Nouma da 4 eleme maçında 3 gol atmıştı.Beşiktaş ve Nouma için işler oldukça iyi gidiyordu.Takım tarihe geçecek bir Barcelona maçını 3-0 kazanmış,Nouma da yine golünü atmıştı.Ardından oynanan maçlar da Şampiyonlar Ligi'nde grubun da zorluğunun etkisiyle başarısız sonuçlar alınıştı.Fakat Nouma efsaneliğe tam da burada adım atmıştı.6-0'lık Leeds deplasmanında Mills'e yaptığı haraketle Beşiktaş taraftarının gözünde kahramanlaşan Nouma kırmızı kart görmese de video görüntüleri sonucu aldığı cezayla grup maçlarını kapamıştı.Ligde 1995'ten beri şampiyon olamayan Beşiktaş,sezona iyi başlamış ilk yarıda sahasındaki derbilerde ezeli rakiplerini 3'er gollü galibiyetlerle geçmiş Nouma da bu maçlarda birer gol atmıştı.15.haftaya gelindiğinde Beşiktaş 5 puan farkla liderdi.Ancak ne olduysa bundan sonra oldu.İnönü'deki 3-0'lık G.Birliği yenilgisinin ardından takım düşüşe geçti.2.yarının başında yine G.Birliği ile İnönü'de oynanan Türkiye Kupası yarı final maçında Thomas'la saha içinde kapışan Nouma 3 maç ceza aldı.Bu dönemde Beşiktaş önce Rize'de 5 gol yedi,sonra Kadıköy'de F.Bahçe'ye kaybetti.Nouma'nın Beşiktaş'a zarar vermeye başladığı düşünülüyordu artık.
F.Bahçe derbisinden sonraki hafta oynanan A.Gücü maçının ardından Scala gitmiş Daum gelmişti.İşler Nouma için zorlaşmaya başlıyordu.23 haftayı cezalı olduğu maçlara rağmen 14 golle kapayan Nouma geri kalan maçlarda sadece 4 gol atabilecekti.Takım Daum'un gelişiyle de toparlanamamış ve ligi ancak 4.sırada bitirebilmişti.Beşiktaş böylece çok uzun yıllar sonra ilk kez Avrupa Kupaları'na katılamıyordu.Bu arada Nouma da deplasmandaki G.Saray derbisinde gördüğü kırmızı kartla uslanmaya niyeti olmadığını gösteriyordu.
Sezon sonunda Bilgili-Daum ikilisinin niyeti Nouma'yı göndermekti.Taraftarın gözünde 1 yıl içinde efsaneliğe yükselen bu futbolcunun gidişi kolay olmayacaktı.Taraftar buna fazlasıyla karşı çıktı fakat Nouma takımdan ayrıldı ve ülkesine Marsilya'ya döndü.Beşiktaş 2001-02 sezonunda da istediği başarıya ulaşamadı.
Artık Beşiktaş'ın 100.yılı gelmişti ve camianın şampiyonluktan başka hiçbir düşüncesi yoktu.Takım sezona G.Saray'ı şampiyon yapan Lucescu ile giriyordu.Cordoba,Zago,Sergen,Pancu gibi yıldızlar transfer edilmişti.Ancak sanki hala birşeyler eksikti, o eksik Pascal Nouma'ydı.
Marsilya'da sorunlu bir sezon geçiren,sakatlık ve hastalıklarla boğuşan Nouma tekrar Beşiktaş'a transfer edildiğinde taraftarlar şampiyon olmuşcasına seviniyordu.
100.yıldaki ilk maçı bir İstanbulspor deplasmanıydı Nouma'nın.Oyuna 73.dakikada girmiş 5 dakika sonra 2.sarı karttan atılmıştı.Nouma karşıtları için bundan güzel fırsat olamazdı.Yine Pascal Nouma'ya eleştiriler başlamıştı.
Sezon ilerledikçe görülen bir başka şey ise Nouma'nın eski Nouma olmadığıydı.2 sezon önce oynadığı oyunla durdurulamaz bir güç olan Nouma artık eski günlerinin uzağındaydı.Yine de UEFA Kupası 3.turunda D.Kiev'e attığı müthiş aşırtma golü ile daha bitmedğini gösterdi.Türkiye Kupası çeyrek finalinde Beşiktaş yine Gençlerbirliği ile eşleşmişti.İnönü'deki tarihi maçı G.Birliği uzatmalardaki altın golle 4-3 kazanırken Nouma yine gereksiz bir kırmızı kart görmüştü.Hat-trick yapan İlhan Mansız başta olmak üzere takımın emekleri bu kırmızı kart yüzünden boşa gitmişti.
2003'ün Nisan ayına gelindiğinde UEFA Kupası ve Türkiye Kupası'nda çeyrek final oynayan Beşiktaş ligde de liderdi.Takım şampiyonluğa iyice yaklaşmıştı ve rakip 28.haftada kötü günler geçiren F.Bahçe idi.Beşiktaş'ın 2-0'lık galibiyetiyle biten bu derbi ne yazık ki Nouma'nın son maçı oldu.Maçın başında attığı golden sonra hepimizin bildiği malum haraketi yapan Nouma federasyondan 7 ay gibi çok ağır bir ceza aldı.Artan baskılar sonucu artık Nouma'nın Türkiye'de oynayamayacağını düşünen Beşiktaş yönetimi Fransız yıldızın sözleşmesini feshetti.Bu durum hem Nouma'yı hem Beşiktaş taraftarlarını yıkmıştı.Takım sezonu şampiyonlukla tamamlamıştı ancak Nouma hala unutulmamıştı.
Daha sonraki yıllarda Tayfur Havutçu'nun jübilesi ve Dünya'yı Kurtaran Adamın Oğlu filmi ve bazı reklamlar için Türkiye'ye gelen Nouma halen daha Beşiktaş taraftarlarının unutamadığı bir efsane.
Nouma'ya olan bu yoğun sevgide tabii ki tek faktör onun sempatik kişiliği,hırsı,mücadelesi ve taraftarlara bizden gibi biri olduğunu göstermesi değildi.Nouma bütün bunların yanında komple bir santrfordu.İlk sezonundaki oyunuyla Beşiktaş'ın gelmiş geçmiş en iyi yabancılarından biri olduğunu göstermişti.Hava hakimiyeti,gücü, ceza sahası içindeki bitiriciliği ve takım arkadaşlarına hazırladığı pozisyonlarla ligi domine etmeyi başaran Nouma, Beşiktaş'taki 2.dönemindeyse artık eski gücünde değildi.
Beşiktaş tarihine adını yazdıran Pascal Nouma yıllar sonra bile hatırlanmaya devam edecektir.İlk sezonunda oynadığı oyun,asi kişiliği ve haksızlıklara karşı gelemeyen yapısı ile Nouma Beşiktaş taraftarlarının gözünde bir sembol oldu ve aslında Beşiktaş taraftarları son yıllarda bazı başarısız sonuçların ardından eski isimleri yad ederken Nouma tezahüratlarıyla aslında o ruhu işaret ediyordu.

Hiç yorum yok: